Dün, yerinde kalmasın...


Hadi bitsin gülüm,
Bir nefeslik türkümüze son noktayı koyalım,
Kin kusalım boğazın derinliklerine,
Çarpsın muhteşem projelerden birine,
Gizli saklı kalmasın hiçbir şey,
İtiraf ediyorum,
Artık boğazın altında sessizce ölmek bile yasak oldu gülüm…

Kimse bilmesin halimizi gülüm,
Bir ben ve sen,
Kalsın içimizin bir yerlerinde savrulan ateş,
Yanalım geceler boyu,
Bir Molotof da ben atayım kendime,
Kardeşliği yakayım,
Kendimi yani…
Birlikteliği, huzuru…

Şimdi sokaklar beni adımlar gülüm,
Kırık dökük sloganik cümleler,
Ardına anlamsızca eklenen seçim parçaları,
Evet, her biri beni ezer geçer acımasızca,
Gel kucaklaşalım gülüm,
Karnımız doymasa da,
Topraklarda tanış oluruz…

Kaybedenler nereye gitti gülüm,
Sözcükleri nerede şimdi,
Sıratı da geçemeyecek siyaset,
Bense çoktan yanmışım,
Bu kaçıncı düşüştür,
Anlamadık,
Yoksa din gününün sahibi mi değişti…

Gel gülüm anlamsız bir düşmanlık yapalım,
Bir ötekide bulalım kendimizi,
Yakıp yıkan her kimse bağrımıza basalım,
Sonra acımasızca vuralım kırbaçla,
Yüreğimiz yansın,
Ölümü siz bize etiketleyelim,
Demokrasi buysa gülüm,
Ben bunu almayım,
Üstü mü?
Öyle kalsın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

G/özlerdeki Pencere

İkinci El, Temiz, Satılık Dert!

Vicdansız İnsanlığımız