Kayıtlar

Mayıs, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sevgili-3

Resim
Sevgili… Bir sabah namazı ferahlığında nefes almak isterdim, sonsuz bir nefes… Bir dünya kadar hüznü solumak ve dünyaca sonlanmak… Sonra tekrar dirilişin o enfes sesini duymak… Uykularda… Ölümdür uykular… Uyudukça kaybettim ben seni. Kazanmak için gözlerimi yeniden varlığa açmam gerekiyordu. Körleşen damarlarıma sıcacık bir göz yaşı kıvamında yeni bir heyecan… Ben tüm heyecanımı bir sabah vaktinde öten kuşa ödünç verdim. Mutmain olsun diye kalbim. Parça parça dirilsin mevcudat, parça parça hakikate bulansın cansız bedenim diye… Sevgili… Yaz ortasında soğuktan üşüyen parmaklarıma dokunduğunda rahmet, senin cübbene sığınıp kokunda kaybolmak isterdim. Ahdimizi yenileyip tebessümle saçlarımızdan akan damlalara ellerimizi açmak ve bu kadar kolay sonsuzluğun cezbesine kapılmak… Tüm bildiklerimi unutmak, tüm varlığımı senin dualarında kaybetmek, tüm dirilişimi asr’ın hüsranında saadete kavuşturmak… Hakkı ve sabrı tavsiye ederek değil, iman ederek… Ben daha imandayım

Düştüm mü gerçekten?

Resim
Kaybedilen günlerin hesabından çok, kazanılan zamanları konuşmak isterim... Ve donuk hayallerin, olmadı ipe sapa gelmez mutlulukların peşinde öldürülen zamanların tam üstünde kurduğum hakimiyetin yansımalarında boğulmak... Kimi zaman bulutlar arasında yok olmaya oynamak, kimi zaman güneşe kafa tutmak... Serkeşçe... Zamana ayak uydurmaktan çok zamana çelme takmak... Düşmek... Kırılmak... Kırmak belki de... Kendimi. Hayatımı. Kurallarımı... Bir sonda bitecek güzellikleri bir sonsuzlukta diriltmek uğruna... Silinmek ve kaybolmak uğruna. Sinmeden, sinirlenmeden, kaybolarak... Bir başıma. Bir'e... Bir'le... Korkarak. Ya da korkusuzca. Güvenle... Evime... Evime, sılama, toprağa... Toprağa, bastığım ve çiğnediğim toprağa. Ya da aczime işte... Acizliğimin yansımalarına. Acizliğimi Yansıtan'a... Kederime, hüznüme... Bu yazının bir amacı yok... Benim gibi... Yazıların hep bir amacı vardır oysa... Benim gibi... Ben dünyaydım...