Kayıtlar

Şubat, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Teselliler Kitabı'ndan...

Resim
-40 yıllık ömrümde 25 yıllık arayışımda gördüğüm o ki aziz dostum, Allahsız anlam olmuyor.  Allah demek anlam demek aynı zamanda... -Hayatın kıyısındaki herkes gibi,  senin ve benim de gerçek tesellimiz, aklını kalbine yaklaştırıp dilini gönlüne yaklaştırarak var olan her şeyde Yaradan’ın işaret ve nakışlarını seyrederek anmak, sürekli bir düşünce âleminin zenginliğinde yaşamaktır. -Popüler psikiyatri kültürü tahammül kozasını erken yırttığı için içerideki kelebek güçsüz düşüyor. -Hayatta acılar ne fazladır ne eksik, ne çoktur ne de az. Yağmurun ihtiyaç miktarı yağması kadardır acı. - An’ı yaşamazsan ya anıda ya kaygıda kaybolursun. Yol budur, yordam budur. -Bizi özünde kimse ve hiçbir şey teselli edemez, ancak biz onlarla teselli oluruz. Ne ile teselli oluyorsak bizi biz yapan şey odur. -Ayrılık gözümüzü, gönlümüzü gelgeç olandan ebedi olana çevirir aziz dostum. -Bir misafirmiş ihtiyarlık, onu iyi ağırlamak gerek. -Şefkatle aşılanmış aşk, insana keder değil

Aynalar Koridorunda'n...

Resim
Kainatın her köşesinden başka bir ses yükseliyordu: "Sizi çok seviyorum, sizi çok önemsiyorum, size çok değer veriyorum. Sizin için her an yarattığım nesnelere, varlıklara bakın. Yağan yağmura bakın. Ellerinize bakın. Taşlara bakın. Gökteki aya bakın. En çok da size verdiğim kendinize bakın. Size Beni tanıma fırsatı verdim. Daha ne vermemi istiyorsunuz?  Sizden çok şey mi istiyorum? Siz de size verdiğim benliği Bana verin"  (Mustafa Ulusoy- Aynalar Koridorunda Aşk-sayfa220)

Anlamın Tam Ortasındaki Yalnızlık

Resim
Anlam İnsan ayrıntılarda gizli bir varlıktır. Bizi biz yapan her değer, fark etmenin o geniş havzasında saklıdır. Bu geniş havza aslında dar bir kapıdan/ eşikten geçilmeden fark edilemeyecek kadar belirsizdir. Bir gün boyunca karşılaştığımız her olay, durum ve tavır aslında bize bu dar kapıyı işaret etmektedir. Varlığımız bu kapıda belirginleşir. Şahit olmanın tadına bu(a)rada varılır. Tüm telaşımız kabul görünmenin yaratacağı o gizli heyecandan ileri gelir. Var olmayı tüm zerrelerimizce hissetmekten… Geçen gün sitemiz yazarlarından Emine Şeçeroviç’in twitter’da yazdığı şu inceliği görünce, içimize açılan kapıların ne kadar da donmuş olduğunu hissetmekten kendimi alamamıştım:    “ 90 yaşındaki anneannem ''Bu karda kışta minik serçelerin haline üzülüyorum, ayakları üşüyor...'' diye dertleniyor.” Biz, minik serçeler şöyle dursun evi barkı olmayan, soğuktan donmakta olan insanları düşünüp onların bu hallerine bile dertlenemedik. Defalarca bu duruma dikkat çeken