Sevgili...
Sevgili…
Bir gün gözlerinden aşağı düşüp parçalanacağım karanfiller
bahçesinde.
Sessiz feryatlarım olacak bin bir pareye ayrılan zerrelerim.
Kayıp sloganlar yazacak adımı, sevgimi.
Kopmuş bir kolyenin dağılan parçaları gibi, hiç çıkarılmamak
üzere kapalı bir kolyelikte unutulacağım çaresiz.
Satır satır cümlelerin sonlarında kalacak ismim. Nokta
olacağım, her şey tükenecek benimle. Üç noktalık hakikatimin ilk adımında, evet
daha ilk adımında kaybedişimin soğuk rüzgarını büyüteceğim saçlarım arasında.
Sevgili…
Kimse bilmeyecek yüreğimin acısını. Sen bilmeyeceksin en
basitinden. Utangaç gözlerin görmeyecek sonsuz ızdıraplarımı. Kirpiklerinden
aşağı düşen her bir bakış ulaşmayacak bana. Ben kimsenin bilmediği bir hikayeyi
tek başına omuzlayacağım. Kaldıramayacak, düşecek, tekrar kalkacak ve tekrar
düşeceğim. Her düştüğümde sevgin omuzlayacak beni.
Sevgili…
Ben bir hikayenin olmayan kahramanı.
Sen ise her hikayenin istenen kahramanıydın.
Zor olana talip olmak, insanı daha çok yoruyor biliyor
musun? Zor olanı seçmek daha çok kanatıyor yaraları. Zor olanı zorlaştırmak ise
sonu olmayan bir hikayede yok kılıyor insanı. Ben zor olanı zorlaştıranım
sevgili. Safım kaybedenler, hüzne talip olanlar safı. Mutluluk papatyalarından
bezeli bir ev hayali kuramam o yüzden. Ben bülbülüm, gül bahçelerinde olan
sevdama ağlarım her gece. Bilmiyorum sevgili, sen de ağlar mısın benimle?
Sevgili…
Üsküdar’da bir ikindi ezanı daha bitiyor şimdi, hayallerim
gibi.
Yorumlar
Yorum Gönder