G/özlerdeki Pencere
Pencerenin önünde şiir yazan gözler… Hayatlarını gönülleriyle anlatan umut işçileri… Nice açık, puslu ve kapalı duyguyu kirpiklerine korkuluk niyetine asan bir çift göz… Onlar pencerelerine yansıyan hayat filminin yönetmenleri. Senaryosunu kendi elleriyle yazdıkları kalın kitabın, tek kişilik, uzun cümleleri. Bilinmedik bir hayatın öznesi onlar. Tükenmiş hayallerini hatırlayan anı defterleri... Ölümün ardı sıra koşturan hayat çobanları… Pencere, dünyayla kurdukları irtibatın tek kaynağıydı. Seslerini, gözleriyle duyuran suskun direnişçi gibilerdi. Cümleleri slogan niyetine pencere korkuluklarına, kanatlarına tuttururlardı. Sevgilerini pencere önü çiçeklerle büyütürlerdi . Bir başka duyarlardı o yüzden. Bir başka görürlerdi, görülürlerdi. Bir başka severlerdi… Ne zaman tıklatılsa pencereleri, yüreklerindeki ıslaklığın gözlerinde kümelendiğini görülürdü. Bir bekleyen olmanın zorluklarını anlatırdı hıçkırıkları. Nice hayatın hikâyesini çizerken, aslında nefeslerindeki
'O, insânlar umutlarını kestikten sonra yağmuru indiren, Rahmetini her tarafa yayandır.'| Şurâ-28
YanıtlaSil